Antalyaspor, Cuma günü haftanın açılış karşılaşmasında, Galatasaray deplasmanından 1 puan ile dönmeyi başardı.
İlk 4 haftaya baktığımız zaman, hala galibiyetimizin olmaması, elbette düşündürücü ancak, İstanbul’dan alınan beraberlik ise bir o kadar sevindirici bir durum.
Gelelim oynanan oyuna…
Savunma yapmak bir stratejidir. Ayıp değildir.
Yunanistan sadece savunma yaparak Avrupa Şampiyonu, İnter savunma yaparak Şampiyonlar Ligi Şampiyonu olmadı mı?
Hele ki dünyanın en büyük savunma stratejisini yaparak savaş kazanmış bir millet olarak, savunma yapmanın ayıp olduğunu söylemek; sahada ter döken, mücadele eden futbolculara haksızlık olur.
Çünkü savunma yapmak da, futbolun içerisinde olan bir stratejidir.
Yani savunma yapmak, hücum yapmak kadar önemli bir durumdur.
Tabi savunmayı iyi yapabiliyorsanız.
Antalyaspor, TT Arena’da savunma mı yaptı, diye sorarsanız. Elbette hayır. Sadece yapmaya çalıştı. Ancak onu da tam anlamıyla beceremedi.
Rakibe bu kadar pozisyon vererek, akip oyunculara bu kadar boş alan bırakarak savunma yapılmaz.
İşte bundan dolayı, başta Samet Aybaba’yı eleştirmek gerekiyor. Evet, belki futbol mucizesi gerçekleşmiş olabilir; Galatasaray belki kaçmaz denilen pozisyonları harcamış olabilir; Galatasaray 90 dakika boyunca oyunun tek hakimi olmuş olabilir, ancak bunların hiç birisi, Antalyaspor’lu futbolcuların sahadaki üstün mücadelesini, alın terini göz ardı edemez ve Galatasaray’ın ofsayttan bulduğu golü açıklayamaz.
Sezon başından beri söylüyorum, kağıt üzerinde ligin en iyi takımlarından birisiyiz.
Aissati satılmış olsa bile iyi bir takımız.
Ancak sahadaki oyunumuz, bu ligin en kötülerinden maalesef. Bu kadronun hakkı, bu oyun olmamalı.
İlerleyen haftalarda daha farklı bir Antalyaspor izleyeceğimizi düşünüyorum. İnşallah öyle olur.
Geçen sezon, özellikle ligin ilk yarısı, bu ligin, ne yaptığını en iyi bilen takımıydık. Şu an için bunları ne yazık ki söyleyemiyoruz.
Son olarak, Baros şu an istenilen seviyede değil. Diarra’nın geçtiğimiz sezon gösterdiği performansın çok çok gerisinde. Bence ikisi birlikte sahada olmalı, ancak hoca, ilk tercih olarak Baros’u, ikinci tercih olarak Diarra’yı düşünüyor.
Yalnız geçtiğimiz sezon Ömer Şişmanoğlu’nun gösterdiği performansı Diarra’dan beklememek gerekir. Yani Diarra, ikinci tercih olduğunu bildiği için, mental anlamda sorunları olduğunu düşünüyorum. Yoksa eski Diarra olmuş olsa, kalecinin üzerinden aşırttığı topu, tribünlere değil, filelere göndermiş olurdu.
İhsan COŞKUN
Allahını seven açıklasın şu kadronun neresi iyi? Yönetimi iyi göstermek adına Samet'e sallıyorsunuz. Tencere kapak uyumu oluştu çok berbat bir kadro oluşturuldu. Santrafor dışında hiç bir bölgede adam gibi alternatif bile yok.
YanıtlaSil