Homeros’un Paris adında bir kadın için Akalar
ile Truvalıların savaşa tutuştuğu efsaneyi herkes biliyordur. Bilmeyenler için
kısa bir hatırlatma yapalım. Savaş başlar. Ancak Akalar Truva’yı alamaz. Bunun
üzerine hile yaparlar. Birkaç gemiyi söküp ahşaptan devasa bir at yaparlar.
İçerisine de en seçkin birliklerden askerler koyarlar. Ardından Truva’dan
uzaklaşmış süsü verirler. Ahşap atı tanrıların gönderdiğini sanan Truvalılar,
törenler eşliğinde içerisinde asker olan sözde hediyeyi şehirlerine sokarlar.
Gerisi malumunuz.
Bu hikayenin konumuzla ne alakası var demeyin.
Pazar akşamı yaşadıklarımız bu hikayeden ibarettir. Sezon öncesi kombinelerini
maraton üst kattan ücreti karşılığında almak isteyenlere kibarca alt kat
gösterildi. Üst katın Antalyaspor sevdalıları tarafından blok olarak satın
alınacağı kaydedildi.
Maraton üst katın ne kadar Antalyaspor sevdalısı olduğu
Pazar akşamı oynanan maçta görüldü. Kombineler Antalyaspor ile uzaktan yakından
alakası olmayanlara dağıtılmış. Adamların Antalyaspor’a karşı en ufak bir
sempatisi bile yok. Olsa beraberlik golü geldikten sonra ayağa kalkıp, yalandan
da olsa bir kez Antalya derlerdi. Bu durumun nedeni, suçlusu 80’lerin ruhunu
yakalayacağız diyenlerdir. Gördük yakalanan ruhu. Truva eşeğinin içerisinde
stadımıza bir sürü hain soktular. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu böyle
bilinsin.
Ne yapacağız sorusunun cevabı Antalyaspor ile
yatan, Antalyaspor ile kalkan, hayatının her alanında Antalyaspor’u yaşayan
bizlerde mevcut. Bundan sonra sponsora kombine verilmesin. Store’den forma
alsınlar, bu şehrin öğrencilerine hediye etsinler. Kendi adıma ve bağlı olduğum
düşünce adına biz hiç bir şey istemiyoruz. Allah’a çok şükür bir işimiz var.
Yaptığımız işin karşılığında aldığımız bir ücret var. Gelirlerimiz dahilinde
Antalyaspor adına elimizi taşın altına sokmaktan hiç çekinmeyiz, çekinmedik de.
Sponsora kombine vereceğinize kombineleri Antalyasporlulara makul ve mantıklı
fiyatlarda satın. En azından kalpleri Antalyaspor aşkı ile çarpanlar tribünde
olsun.
Gelinen noktada bu yönetimin bundan önceki
yönetimlerden hiçbir farkı yok. Antalyasporluluk ruhunu geliştirmek adına en
ufak bir gayretleri yok. Aynı tas, aynı hamam. Kahvaltılı toplantılarda boş
söylemden öteye geçilemiyor. Bunun dışındaki alanlarda da yapılan bir şey yok.
Alt yapı Allah’a emanet. İzleme ekibi turistik gezilerde. Bunlara bir sonraki
yazımda değineceğim. Neydiği belirsiz formayı da kabul etmiyorum…
Not: Murat Duruer’in pası sonrasında Diarra
zamanlama hatası yapmamış olsa ve golü atsa elbette çok sevinecektik. Futbolda
yenmekte var yenilmekte. Anlık bir olay bu nedenle Diarra’ya söyleyecek sözümüz
yok. Kaldı ki beraberlik golünü, en fazla golü atan da o. Ona sadece ve sadece
canın sağ olsun diyoruz. Ama hainlere ne dediğimizi biliyorsunuz. Biz
diyeceğimizi statta dedik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder