16 Nisan 2014 Çarşamba

Kim Suçlu?

Antalyasporluysan alışkınsındır, sürekli hiç aralık vermeyen bir mücadeleye. Zaten hazırsındır kaybetmeye, üzülmeye. Mücadele de olmasa tutunacak dalın kalmaz. Ne sportif başarı ile güler yüzün ne de şehir yaşatır sana bu mutluluğu. Her yer ihanettir, güce tapar insanlar. Savaşmak, teslim olmamak güzeldir. Kavgadır, mücadeledir ayakta tutan sevdayı. Bayrağı yere düşürmemek için savaşırsın her cephede, severek.



Yaşadığın şehri güzelliştirmek ve daha fazla Antalyasporlu yapmak için mücadele edersin sürekli kalabalıklarla. Bloga yazarsın, sosyal medyaya yazarsın, yetmedi duvarlara yazarsın. Kimisi ise yapıştırmalar hazırlar '' Keep Calm And Support Your Local Team'' yazar o stickerlarda , '' Şehrinin Takımını Destekle'' yazar ve daha niceleri yapıştırılır direklere, tabelalara.  Bayraklar yaptırırlar işte o aslında sadece seven insanlar, tribün daha fazla kırmızı beyaz olsun diye. Pankartlar asarlar, ''ForzaAntalya'' yazan pankartlar. Dev Bayraklar astırırlar bu şehrin en güzel yerlerine, yollarını kırmızı- beyaza boyatırlar. Aslında sadece seven insanlar.

Kombinelerini alırlar, deplasmanda da yalnız bırakmazlar takımlarını. Deplasman öyle çokta kolay birşey değildir ha yanlış anlamayın bilen bilir. Araç kirası, yeme içme, bilet derken epey de masraflıdır.

Bütün bunları niye yazıyorum; övünmek için değil, bakın ne kadar çok seviyoruz demek için hiç değil. Sevgi karşılıksızdır. Düşünmezsin önünü-sonunu,  düşünmezsin geleni-gideni sadece seversin. Tarifi de yoktur sevmenin içten gelir.

Seven ister mi sevdiğinin kötülüğünü?

Geçen sene bir şiarımız vardı. ''tribünler daha çok parası olanın değil daha çok sevenin olmalıdır''

Çok diyet ödedik bunu savunduk diye aslında. Farklı odaklarca iftira ve karalama kampanyasına hedef oldu taraftar. Kimi beleşçi dedi kimi çıkarcı.

Sahiden neydi  taraftarın istediği?

- Tribünde makul fiyat
- Mağazada daha çok çeşit ve uygun fiyatlar
- Antrenman sahasındaki perdenin kaldırılması

Yukarıdakileri istediler diye suçlu olan taraftar mı yoksa yerine getirmeyen yönetim mi? Adamcılık yapmayalım sadece dürüst olalım.

Kimse şark kurnazlığı yapıp mevcut başarısızlığın faturasını taraftara kesmeye kalkmasın. Kongre sürecini aklı ilkokul 5 seviyesinde çalışan herkes tahlil edebilir. Eski başkanı bu taraftar istifa ettirmediği gibi,  yeni başkanı da bu taraftar atamamıştır.

Taraftarın; mensubu olduğu camiayı yöneteni seçme hakkı olmadığı bu çarpık sistemde, tribünde ''istifa'' deme hakkı vardır. Kimse bu hakkı gaspedemez ve bu hak kullanıldığında taraftara saldıramaz.  Özellikle bunu malum sitede yorumcu kisvesine bürünen ve  sadece Antalyasporlu olmanın şerefini yaşamayanlar hiç yapamaz.

Bir diğer konu ise, ''neden Gencer'i protesto etmiyorsunuz? '' diyerek imada bulunanlar var. Başarısız olunması yani küme düşülmesi halinde elbet ilk hesap verecek olan Başkandır. Ancak şu ana kadar neden istifa demedim, kendi adıma cevap vereyim.

-Tribünde makul fiyat
-Mağazada daha çok çeşit ve uygun fiyatlar
-Antrenman sahasındaki perdenin kaldırılması

Tanıdık geldi mi?

Esen ve Antalyasporlu kalınız.




Sadece münferit bir taraftar...

Kenan Kemaneler































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder