26 Eylül 2013 Perşembe

Ne Zaman Kazanacağız?

Eskişehirspor maçından sonra yapılan basın toplantısında Samet Hoca; takımın yapısında sıkıntılar çektiğinden ve istediği mücadeleyi bir türlü futbolcuların sahaya yansıtamadığından bahsetti. Ben de kendisine, kaç hafta sonra bu yapılanmanın tamamlanacağını, yani Antalyaspor’un maç kazanmak için kaç haftaya ihtiyacı olduğunu sordum.Elbette verdiği cevap klasikti: “Zaman veremem ancak, eksikliklerimizi gidermek için çalışıyoruz”



Ligde 5 hafta geride kaldı ve hala galibiyeti bulunmayan bir takımız.

Ligde 5 hafta geride kalmış olmasına karşın Samet Hoca hala, ideal ilk 11 peşinde. Hangi mevkide kimi oynatacağına karar vermiş değil. Hal böyle olunca, kaybedilen her hafta, takımın, taraftarın ve camianın moralini biraz daha bozuyor.
Çoğunluğu geçen sezonki kadrodan oluşan ve üzerine iyi takviyeler yapmış, yani geçen sezonki kadrodan daha kaliteli bir takım var bu sezon sahada. Geçtiğimiz sezondan iki önemli isim Ömer Şişmanoğlu ve Aissati takımdan gönderilmiş olsa da, Antalyaspor’un kadrosunu kimse küçümsemesin.  
Eskişehirspor’un ve bizim yedek kadrolarımızı birbirleriyle kıyasladığınız zaman bile ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Yani şu anda Samet Aybaba’nın ne yazık ki mazeret bildirme gibi bir lüksü yok.
Takımın yüzde 90’ı yeni oyunculardan kurulur, o zaman anlarım. Ancak oturmuş bir kadronun üzerine yaptığınız takviyeler sonucunda dahi başarısızsanız, o zaman şapkanızı önünüze koyup düşünme vaktiniz gelmiş demektir.


Eskişehirspor karşısında özellikle ilk yarıda Antalyasporlu futbolcular adeta dayak yedi.
Eskişehirspor’un sert mücadeleci futbolu karşısında, Antalyaspor çok yumuşak kaldı.
Özellikle orta alanda çok yumuşak bir takımız. Daha mücadeleci, daha sert olmak zorunda olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü Türkiye’de futbol tamamıyla mücadeleye dayalı. Siz istediğiniz kadar pas yapmaya çalışın, rakip takım mücadele gücü ve topa sert futboluyla sizin pas yapmanıza engel olabilir.
O yüzden Samet Aybaba, öncelikle orta sahayı daha mücadeleci, daha sert oyunculardan kurmak zorunda. Özellikle iki orta saha ile oynayan Samet Aybaba, belki de 3 orta sahaya dönmek zorunda.  
Orta alan mücadelesini rakibe kaptırırsanız, o zaman zaten galip gelmeniz mucizelere bağlı kalır.
Artık Samet Aybaba’nın, ideal 11’ini bulma zamanı geldi de geçiyor bile. Yoksa tren çoktan kaçmış olacak.


Şu an için bu ligin Gaziantepspor ile birlikte en kötü takımıyız. Sahada oynadığımız futbol asla puan almayı hak etmiyor.
Eskişehirspor karşısındaki mağlubiyeti, her ne kadar Samet Hoca şanssızlığa bağlasa da, ben buna katılmıyorum. Çünkü şayet o top gol olmasa, Eskişehirspor zaten golü bulacaktı. Çünkü 10 kişi kalmış bir takım, kazanmayı daha çok isterken ve sahada bunun için mücadele verirken, sahada eli belinde gezen Antalyasporlu futbolcular topluluğu vardı.
Bizler tribünde Emrah Başsan ve Isaac’a katlanamazken, nasıl oluyor da Samet Hoca bu iki oyuncuya bu kadar sabrediyor anlamış değilim.
Özellikle Isaac ve Kamara’yı bir karşılaştırın. Bir tarafta sahanın her bölgesinde koşan, rakibe basan, top taşıyan, ikili mücadeleye giren ve ayakta kalan Kamara; diğer tarafta, kafa olarak sahada olmayan, ikili mücadeleye bile girmeden yere düşen, ayağına aldığı her topu ezen, rakibe kaptıran ve topu kaptırdıktan sonra geriye koşmayan bir Isaac.


Samet Hoca çok radikal değişiklikler yapmak zorunda.
Bazı oyuncular üzerinde bu kadar fazla ısrar etmeye kalkarsa, Samet Hoca’ya kim ısrar edecek onu bilemiyorum.


Son olarak, Eskişehirspor karşılaşmasını Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın da tribünden, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile birlikte takip etti. Sayın Akaydın’ı tribünde görmek, hepimizi mutlu etti. Benim naçizane tavsiyem, Antalyaspor maçlarını bundan sonra Eskişehir’de oynasın ki, sayın Akaydın da böylelikle bu şehrin bir takımının olduğunu ve maçlarına gidip destek vermesi gerektiğini hatırlasın.

İhsan COŞKUN

Antalya Hürses Gazetesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder