25 Kasım 2013 Pazartesi

Bukalemun

Geçen hafta Konyaspor deplasmanından, atak dahi geliştiremeyen doğal olarak eli boş dönen Antalyaspor haftaya lider olarak giren Fenerbahçe'yi konuk etti.


İbrahim Dağaşan ve Mehmet Sedef'in rahatsızlıkları Isaac'in müzmin(!) formsuzluğu Samet Aybaba'yı kadroda revizyona itti. Cezaları biten Serkan Balcı ve Vederson'un dönmeleri ise defans adına umudumuzu arttırmıştı.

Daha ilk 10 dakika maç kopabilecekken Hakan Arıkan'ın çabaları sayesinde ve karambolden bulduğumuz gol ile, ilk yarıyı maça ortak olarak bitirebildik 1-1.

Son dakikalara girilirken Diarra'nın son çizgide topa vuramamış olmasını futbol şanssızlığına bağlarımda dönen topta Serkan Balcı gibi bir tecrübe abidesinin taç çizgisinde Emenike' den çalım yemesini anlayamıyorum. Faul futbolun içinde olan bir hareket. Emenike'yi saha dışına süpürmek bu kadar kolayken Serkan'ın yediği çalım kariyerine hiç yakışmadı. Antalyaspor'u da bir puandan etti.

Zorlu fikstür hakkında uyarılarımızı yapmıştık ancak malesef takımdaki isteksizlik ve formsuzluk devam ediyor. Cuma günü Sivasspor'un eksiklerinden de yararlanıp 3 puanı almak farz olmuş durumda. Tehlike çanları çok kuvvetli çalıyor. Biz duyuyoruz bakalım futbolcular ve teknik kadro da duyabilmiş mi? Göreceğiz.

Tribünlerin tıklım tıklım dolu olduğu gecede gariplikler de gözden kaçmadı. Maça ayağımın sakatlığı nedeniyle o uzun yolu yarım saatte yürümemden dolayı başlama vuruşuna yakın girebildim. Isınma anlarında tribünleri gözlemleyemedim. Bana aktarılan, ısınma sırasında Rixos Tribün'den Fenerbahçeli futbolculara sevgi gösterisinin olduğu. Maç sırasında ise bu tribünde neden kırmızı-beyaz renk göremiyorum diye kendime sorarken, Fenerbahçe'nin golü ile acı gerçeği suratıma bir tokat gibi yedim. Çok acıdı... Diarra'nın golüne tepki gelmemesi ve son dakikada yaşananlar ise ardı ardına yediğimiz kroşeler oldu. LigTV ne kadar sesi kıssada Maraton Sağ Üst'ten gelen tezahürat gayet net duyuluyor gol sonrasında. Kapalı bunu fazlasıyla haketti.

Şehirlilik bilinci ve aidiyet duygusunu biryana koyuyorum gerçek anlamda bir karakter sorunudur bu. Bu ŞEHİR kaybederken ,yanında belki bir Antalyaspor'lu varken ve Antalyaspor'a ait tribünde otururken saygısızca sevinebiliyorsan; ar damarlarındaki çatlak çoktan ele geçirmiştir haysiyetini.

Biz tribünlerde Kırmızı-Beyaz yok diye hayıflanırken sahada da yoktu sevdamız olan renkler. Takımlar sahaya çıktıkları an yaşadığım şoktan hala çıkabilmiş değilim. Konsept forma deplasman maçlarında ev sahibi takımın forma renginin aynı olması durumunda bir çözüm olarak uygulanabilir ancak kendi evimizde fosforlu yeşil formayı aklımla mantığımla çözebilmiş değilim. Sayın Gültekin Gencer umarım sosyal medyada kendisine gelen sorulara cevap vererek, beni de bu çok bilinmeyenli sorunsalın içinden çıkarabilir.

Bukalemun gibi renkten renge girmesin bu şehir. Artık yeter. Tribünde, yönetimde formada sadece kırmızı-beyaz olsun, sadece kırmızı-beyaz desin yürekler. Bunu yapmak hepimizin görevi. Yapamıyorsak taraftarından yöneticisine, basın mensubundan futbolcusuna alayımızın Anamur'a kadar yolu var.

Verilen krediler bitmez sanmasın kimse. Hazıra dağ dayanmaz...












3 yorum:

  1. kırmızı forma nere fenerin beyaz forma nere yeşil forma nere.. adım adım antalyaya kaydığım bugünlerde bursa şeftali çakması yeşil formayı görünce tv karşşısında eşimle trafik polisiyle çıkmış bizim takım polisler fenerle maç yapacak herhalde bu ne be diye gereksiz espriler yapmamıza sebep oldu.. şiddet binbir türlüsüne hepimiz karşıyız fakat iyimser ötekieştirme dediğimiz şey tamda bu noktada ortaya çıkıyor işte.. 1 linç 2 linç 3. de bak bakalım bir tane gs fb bjk atkılı büyük adamı bırak çocuğa giydirilmiş eşofman takımı bile görebiliyormusun.. senin desteklemediğin kentinin takımı sayeinde senin tuttuğun takımın buraya gelebiliyor.. haa dersenki ben manisalıyım manisa ptt'de gitsin oraya eyvallah.. ben bir doğma büyyüme semt ve FB taraftarı olaraktan kış mevsiminin gelmesiyle birlikte gururla giyeceğim ANTALYASPOR fermuarlı kapşonlu polarımı.. tıpkı ABD Ny'da washington da ve boston'da ve avrupa'da giydiğim gibi.. siz söz sahibi taraftarların bence yönetimle daha çok fikir alışverişinde bulunması şarttır...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    2. yorumunuza birebir katılıyorum. En basit örneği Maraton'da bu şekilde saygısızlık yapılamıyor. Forma meselesi çok can sıktı. Hiç bize yakışmadı.

      Sil