25 Kasım 2013 Pazartesi

Truva Eşeği

Homeros’un Paris adında bir kadın için Akalar ile Truvalıların savaşa tutuştuğu efsaneyi herkes biliyordur. Bilmeyenler için kısa bir hatırlatma yapalım. Savaş başlar. Ancak Akalar Truva’yı alamaz. Bunun üzerine hile yaparlar. Birkaç gemiyi söküp ahşaptan devasa bir at yaparlar. İçerisine de en seçkin birliklerden askerler koyarlar. Ardından Truva’dan uzaklaşmış süsü verirler. Ahşap atı tanrıların gönderdiğini sanan Truvalılar, törenler eşliğinde içerisinde asker olan sözde hediyeyi şehirlerine sokarlar. Gerisi malumunuz.

Bu hikayenin konumuzla ne alakası var demeyin. Pazar akşamı yaşadıklarımız bu hikayeden ibarettir. Sezon öncesi kombinelerini maraton üst kattan ücreti karşılığında almak isteyenlere kibarca alt kat gösterildi. Üst katın Antalyaspor sevdalıları tarafından blok olarak satın alınacağı kaydedildi. 

Maraton üst katın ne kadar Antalyaspor sevdalısı olduğu Pazar akşamı oynanan maçta görüldü. Kombineler Antalyaspor ile uzaktan yakından alakası olmayanlara dağıtılmış. Adamların Antalyaspor’a karşı en ufak bir sempatisi bile yok. Olsa beraberlik golü geldikten sonra ayağa kalkıp, yalandan da olsa bir kez Antalya derlerdi. Bu durumun nedeni, suçlusu 80’lerin ruhunu yakalayacağız diyenlerdir. Gördük yakalanan ruhu. Truva eşeğinin içerisinde stadımıza bir sürü hain soktular. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu böyle bilinsin.

Ne yapacağız sorusunun cevabı Antalyaspor ile yatan, Antalyaspor ile kalkan, hayatının her alanında Antalyaspor’u yaşayan bizlerde mevcut. Bundan sonra sponsora kombine verilmesin. Store’den forma alsınlar, bu şehrin öğrencilerine hediye etsinler. Kendi adıma ve bağlı olduğum düşünce adına biz hiç bir şey istemiyoruz. Allah’a çok şükür bir işimiz var. Yaptığımız işin karşılığında aldığımız bir ücret var. Gelirlerimiz dahilinde Antalyaspor adına elimizi taşın altına sokmaktan hiç çekinmeyiz, çekinmedik de.

Sponsora kombine vereceğinize kombineleri Antalyasporlulara makul ve mantıklı fiyatlarda satın. En azından kalpleri Antalyaspor aşkı ile çarpanlar tribünde olsun.

Gelinen noktada bu yönetimin bundan önceki yönetimlerden hiçbir farkı yok. Antalyasporluluk ruhunu geliştirmek adına en ufak bir gayretleri yok. Aynı tas, aynı hamam. Kahvaltılı toplantılarda boş söylemden öteye geçilemiyor. Bunun dışındaki alanlarda da yapılan bir şey yok. Alt yapı Allah’a emanet. İzleme ekibi turistik gezilerde. Bunlara bir sonraki yazımda değineceğim. Neydiği belirsiz formayı da kabul etmiyorum…


Not: Murat Duruer’in pası sonrasında Diarra zamanlama hatası yapmamış olsa ve golü atsa elbette çok sevinecektik. Futbolda yenmekte var yenilmekte. Anlık bir olay bu nedenle Diarra’ya söyleyecek sözümüz yok. Kaldı ki beraberlik golünü, en fazla golü atan da o. Ona sadece ve sadece canın sağ olsun diyoruz. Ama hainlere ne dediğimizi biliyorsunuz. Biz diyeceğimizi statta dedik.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder